Puro en az üç değişik türden tütün yaprağı içeren bir harmandan oluşur. Bu yaprakların farklı orijinlerdengelenlerinin değişik rasyolarla sarılması mümkündür. Bir örnek verecek olursak, Gurkha Titan serisinin iç dolgusu Nikaragua, Honduras ve Kolombiya yapraklarından oluşur. iç sargılığı Nikaragua, dış sargılığı ise Kosta Rika orijinlidir.
Yıllanmış premium purolarda koku ve tadın taze olan emsallerine göre daha zengin ve kompleks olması beklenir. Genelde bu beklentiye cevap alınır ama ahenksiz yaprakların koalisyonuna harman denmez. Bu tür karışımlardan kompleks ve zengin bir tat ve koku beklenmemelidir. Puro tütünü sarılmadan önce bekletilir.
Bu bekletme süresinin 4 yıla kadar çıktığı da olur. Her puro harmanı yıllanmaya aynı reaksiyonu vermez. Bazı harmanların koku, tat ve duman kalitesi bekledikçe artar. Bazılarında ise belli bir süre geçtikten sonra beklemenin bir faydası yoktur.
Yıllandırma ile olgunlaştırmayı birbirine karıştırmamak gerekir. Harmanı oluşturan yaprakların birleşmesi için üç-beş haftalık (kısa) bekletme süresine olgunlaşma diyoruz. Bu süre çoğu zaman zaten puroyu satın aldığımız yerde geçmiştir. Şayet puroyu fabrikasından taze almışsak, (ve bir yerimiz şişmeyecekse) olgunlaşmasını beklemekte fayda vardır. Geleneksel olarak yıllanmış purolarını daha çok ingilizler talep eder. Özellikle Londra kökenli ingiliz "buduvazisi" (aristokrasi kalıntısı da) yıllanmış puroya çok meraklıdır. Hong Kong'lular da yıllanmış Küba purosuna yüksek meblağlar öderler. Puronun sarıldıktan sonra da bir süre bekletilmesinde fayda vardır.
Bunun tek mantıklı nedeni farklı topraklarda yetişmiş farklı fermantasyon süreçlerinden geçmiş yaprakların birbirine alışması ve birleşmesidir. Bu birleşme puroya, koku, tat ve kıvamda olguluk sağlar. O nedenle humidorumuza yeni koyduğumu iyi bir marka puroyu içmek için biraz sabırlı olmamız lazımdır. Yıllandıkça, harmanındaki tütünlerin enginliğinden bağımsız olarak puro daha iyi olur ve içimi kolaylaşır diyenler de vardır. Daha önce de bahsettiğimiz gibi yıllanma sırasında bir kimyasal süreç yaşanmaz. Çünkü artık yaprak hücreleri ölmüştür. Yıllanmada makul süreler aşıldıkça yapraklardaki (su ve) nem oranı sıfıra yaklaşır. Onun için makul zamanı kaçırmamak lazımdır .
Puronun yıllanmasıyla şarabın yıllanması arasında fark vardır. Her şarabın tadı yıllandıkça iyileşmez. Yıllandırmaya müsait şarabın tadı zaman geçtikçe olgunlaşır. Şarabın saklandığı koşullar da çok önemlidir. Şarabın, markasına, üzüm türüne, fermantasyonuna ve rekoltesine göre bitiminde içilmesi gereken azmi bir şişe ömrü vardır. Bu süre kimi zaman 4-5 yıldır, kimi zaman ise 15-20 yıl. Fermente edilen gıdalar, güneş ve sıcak sevmezler. Şarap gibi puro da karanlık odalarda bekletilir. Şarap üretilirken yıllandırılmış üzüm kullanılmaz. Ama puro sarılırken yıllanmış tütün kullanılır. Yıllanmış şarapta kullanılan üzümün rekoltesi ile şarabın yapıldığı yıl aynıdır. Yani üzüm toplanır ve aynı yıl şarap yapılır.
Oysa puroda en az 5 çeşit tütün vardır (en az 3 olan tür!). Bunların hepsinin aynı yılın mahsulü olması beklenmez. Dış sargılık, iç sargılık ve iç dolguyapraklarının her birinin yetiştiği yıl genelde farklıdır. Bu nedenle puronun sarıldığı yıl ile içindeki yaprakların yetiştiği yıl arasında bir ilişki yoktur. Pura kutusuna konulan tarih, puronun paketlendiği yılın tarihidir. Genelde puro tadının sekiz yıllık bir bekleme süresinden sonra olgunlaştığı söylenir. kurutma, fermantasyon ve tütün halinde bekletme süresi dikkate alınarak puroda 5-6 yıllı bir yıllanma süresi ideal sayılabilir.
Bunun ötesi puronun tadına ne katar, meçhuldür. Konuyla ilgili değişik görüşler vardır ve gerçekte puroya yıllandıkça ne olduğu hususu hayal gücünüze ve yaptığınız işe göre değişebiliyor. Yıllanmış puro satıyorsanız ya da koleksiyon yapıyorsanız yıllanmış puro daha iyidir demek daha kolayınıza geliyor. Puro işinde hayal gücü çok önemlidir. Puro sevenlerin dumandan aldıkları tadın bir çağrışım olduğunu ve biraz da hayal gücü gerektirdiğini unutmayalım. Dahası bir malın tüketici gözünde farklı olması illaki objektif bir nedenin varlığını gerektirmez.
Bir şeye daha iyi deniliyorsa o daha iyidir. Buna mikra iktisatta "tüketici tercihi" denir. Humidorunda 10 yaşında puro bulunan bir Purosever olarak sınırlı da olsa tecrübemiz şuna işaret ediyor: Tütün uygun ısı ve nem oranında yaşamaya devam ediyor ve yıllanmış bir puro ne tadından, ne de kokusundan bir şey kaybediyor. Belkide sadece hayal gücünüz sayesinde daha çok zevk alıyorsunuz. Puronun yıllandırılmasında ideal nem derecesinin ne olması gerektiği konusunda da farklı görüşler vardır. Ancak bu görüşlerin birleştiği nokta nem oranının yüzde 70'in biraz altında olması gerektiğidir. Çok uzun süre humidorda bekleyecek puronun yüzde 65 nem derecesinde beklemesi bizce uygundur. Yıllanmış purolar doğal olarak normal fiyatlarından daha pahalıdır.
Bu fiyat farkı, tek adet puroda minimum iki-üç kata kadar çıkar. Yıllanmış puro yıllanmış şarap kadar pahalı değildir. Yani rekor fiyatlar ödenmez. Iyi durumda ve yıllanmış bir Küba purosunun adeti 100 dolardan başlar. Yıllanma işinde vitolası iri purolar tercih edilir. Churchill ve double corana ideal formatlardır. Yıllanmış puro işinde de marka taklidi ve üretim tarihi aldatması yaygındır. O nedenle antika alırken neye dikkat ediyorsak, yıllanmış puro alırken de ona dikkat etmemiz gerekir. Koleksiyon yapmaya karar verdiysek mutlaka uzmanına danışmamız gerekir.
Yıllanmış premium purolarda koku ve tadın taze olan emsallerine göre daha zengin ve kompleks olması beklenir. Genelde bu beklentiye cevap alınır ama ahenksiz yaprakların koalisyonuna harman denmez. Bu tür karışımlardan kompleks ve zengin bir tat ve koku beklenmemelidir. Puro tütünü sarılmadan önce bekletilir.
Bu bekletme süresinin 4 yıla kadar çıktığı da olur. Her puro harmanı yıllanmaya aynı reaksiyonu vermez. Bazı harmanların koku, tat ve duman kalitesi bekledikçe artar. Bazılarında ise belli bir süre geçtikten sonra beklemenin bir faydası yoktur.
Yıllandırma ile olgunlaştırmayı birbirine karıştırmamak gerekir. Harmanı oluşturan yaprakların birleşmesi için üç-beş haftalık (kısa) bekletme süresine olgunlaşma diyoruz. Bu süre çoğu zaman zaten puroyu satın aldığımız yerde geçmiştir. Şayet puroyu fabrikasından taze almışsak, (ve bir yerimiz şişmeyecekse) olgunlaşmasını beklemekte fayda vardır. Geleneksel olarak yıllanmış purolarını daha çok ingilizler talep eder. Özellikle Londra kökenli ingiliz "buduvazisi" (aristokrasi kalıntısı da) yıllanmış puroya çok meraklıdır. Hong Kong'lular da yıllanmış Küba purosuna yüksek meblağlar öderler. Puronun sarıldıktan sonra da bir süre bekletilmesinde fayda vardır.
Bunun tek mantıklı nedeni farklı topraklarda yetişmiş farklı fermantasyon süreçlerinden geçmiş yaprakların birbirine alışması ve birleşmesidir. Bu birleşme puroya, koku, tat ve kıvamda olguluk sağlar. O nedenle humidorumuza yeni koyduğumu iyi bir marka puroyu içmek için biraz sabırlı olmamız lazımdır. Yıllandıkça, harmanındaki tütünlerin enginliğinden bağımsız olarak puro daha iyi olur ve içimi kolaylaşır diyenler de vardır. Daha önce de bahsettiğimiz gibi yıllanma sırasında bir kimyasal süreç yaşanmaz. Çünkü artık yaprak hücreleri ölmüştür. Yıllanmada makul süreler aşıldıkça yapraklardaki (su ve) nem oranı sıfıra yaklaşır. Onun için makul zamanı kaçırmamak lazımdır .
Puronun yıllanmasıyla şarabın yıllanması arasında fark vardır. Her şarabın tadı yıllandıkça iyileşmez. Yıllandırmaya müsait şarabın tadı zaman geçtikçe olgunlaşır. Şarabın saklandığı koşullar da çok önemlidir. Şarabın, markasına, üzüm türüne, fermantasyonuna ve rekoltesine göre bitiminde içilmesi gereken azmi bir şişe ömrü vardır. Bu süre kimi zaman 4-5 yıldır, kimi zaman ise 15-20 yıl. Fermente edilen gıdalar, güneş ve sıcak sevmezler. Şarap gibi puro da karanlık odalarda bekletilir. Şarap üretilirken yıllandırılmış üzüm kullanılmaz. Ama puro sarılırken yıllanmış tütün kullanılır. Yıllanmış şarapta kullanılan üzümün rekoltesi ile şarabın yapıldığı yıl aynıdır. Yani üzüm toplanır ve aynı yıl şarap yapılır.
Oysa puroda en az 5 çeşit tütün vardır (en az 3 olan tür!). Bunların hepsinin aynı yılın mahsulü olması beklenmez. Dış sargılık, iç sargılık ve iç dolguyapraklarının her birinin yetiştiği yıl genelde farklıdır. Bu nedenle puronun sarıldığı yıl ile içindeki yaprakların yetiştiği yıl arasında bir ilişki yoktur. Pura kutusuna konulan tarih, puronun paketlendiği yılın tarihidir. Genelde puro tadının sekiz yıllık bir bekleme süresinden sonra olgunlaştığı söylenir. kurutma, fermantasyon ve tütün halinde bekletme süresi dikkate alınarak puroda 5-6 yıllı bir yıllanma süresi ideal sayılabilir.
Bunun ötesi puronun tadına ne katar, meçhuldür. Konuyla ilgili değişik görüşler vardır ve gerçekte puroya yıllandıkça ne olduğu hususu hayal gücünüze ve yaptığınız işe göre değişebiliyor. Yıllanmış puro satıyorsanız ya da koleksiyon yapıyorsanız yıllanmış puro daha iyidir demek daha kolayınıza geliyor. Puro işinde hayal gücü çok önemlidir. Puro sevenlerin dumandan aldıkları tadın bir çağrışım olduğunu ve biraz da hayal gücü gerektirdiğini unutmayalım. Dahası bir malın tüketici gözünde farklı olması illaki objektif bir nedenin varlığını gerektirmez.
Bir şeye daha iyi deniliyorsa o daha iyidir. Buna mikra iktisatta "tüketici tercihi" denir. Humidorunda 10 yaşında puro bulunan bir Purosever olarak sınırlı da olsa tecrübemiz şuna işaret ediyor: Tütün uygun ısı ve nem oranında yaşamaya devam ediyor ve yıllanmış bir puro ne tadından, ne de kokusundan bir şey kaybediyor. Belkide sadece hayal gücünüz sayesinde daha çok zevk alıyorsunuz. Puronun yıllandırılmasında ideal nem derecesinin ne olması gerektiği konusunda da farklı görüşler vardır. Ancak bu görüşlerin birleştiği nokta nem oranının yüzde 70'in biraz altında olması gerektiğidir. Çok uzun süre humidorda bekleyecek puronun yüzde 65 nem derecesinde beklemesi bizce uygundur. Yıllanmış purolar doğal olarak normal fiyatlarından daha pahalıdır.
Bu fiyat farkı, tek adet puroda minimum iki-üç kata kadar çıkar. Yıllanmış puro yıllanmış şarap kadar pahalı değildir. Yani rekor fiyatlar ödenmez. Iyi durumda ve yıllanmış bir Küba purosunun adeti 100 dolardan başlar. Yıllanma işinde vitolası iri purolar tercih edilir. Churchill ve double corana ideal formatlardır. Yıllanmış puro işinde de marka taklidi ve üretim tarihi aldatması yaygındır. O nedenle antika alırken neye dikkat ediyorsak, yıllanmış puro alırken de ona dikkat etmemiz gerekir. Koleksiyon yapmaya karar verdiysek mutlaka uzmanına danışmamız gerekir.
Yorumlar
Yorum Gönder